30 AĞUSTOS ZAFERİ'NİN 100. YILI

30 Ağustos Zaferi'nin 100. yılı tüm yurtta olduğu gibi Erdek'te de kutlandı.

Saat 10.00'da ilçemiz Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasıyla başlayan tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam etti. Ardından Kaymakam Abdullah Atakan Atasoy ve beraberindeki heyet askerin, halkın ve öğrencilerin bayramını kutladı. Ardından Erdek Deniz Üs ve Garnizon Komutanı Ertan Engerek, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Engerek konuşmasında, "Bugün şanlı tarihimizin eşsiz zaferlerinin en anlamlılarından biri olan 30 Ağustos Zaferi'nin 100. yıl dönümünü kutlamanın sevincini ve haklı gururunu yaşıyoruz. Yüz yıl önce bugün, bağımsızlık ve yurt aşkıyla şahlanan Türk ulusunun, Atatürk'ün önderliğinde maddi ve manevi bütün varlığını ortaya koyduğu Afyonkarahisar ve Dumlupınar Meydan Muharebesi ile onun son safhası olan 30 Ağustos Muharebesi sona ermiş, Türk tarihi için yeni bir dönem başlamıştır. Türk tarihi çok büyük ve parlak zaferlerle doludur. Ancak yalnız Türk tarihine değil dünya tarihine de yeni bir yön vermiş olan kesin sonuçlu ve bu kadar etkili başka meydan muharebesi olmamıştır. Bugün tarihinin hiçbir devresinde hürriyetinden zerre kadar ödün vermemiş büyük Türk milletinin istilacı düşmanlara karşı canını ortaya koyarak verdiği yaşam mücadelesinin amacına ulaştığı çok anlamlı bir gündür. Bugünün değerini anlamak ancak ve ancak tarihimizi öğrenmek ve daima hatırlamakla mümkündür. Bu kapsamda, 30 Ağustos öncesi tarihi süreci kısaca hatırlayalım: Osmanlı İmparatorluğu, çok ağır şartlarla Sevr Antlaşmasını imzalamaya zorlanmış, bu antlaşmanın kabulü ile aziz vatanımız parçalanmıştı. Sevr'den önce imzalanan Mondros Mütarekesiyle yıllar süren savaşların bittiği, barışın kurulduğu sanılmıştı. Oysa bu mütareke, savaşı kazanan İtilaf Devletleri açısından, yarım asırdır planladıkları Osmanlı Devleti'ni paylaşma hedeflerinin gerçekleşmesi için büyük bir fırsat olmuştu. Ancak işgalci devletlerin hiç hesaba katmadıkları önemli bir husus vardı. O da işgalcilerin, tarihin hiçbir devrinde esaret altında yaşamamış, onurlu ve şerefli bir milleti karşısına almasıydı. Türk milleti, yirminci yüzyılın yetiştirdiği eşsiz lider ve asker, Mustafa Kemal'in önderliğinde toplanmış içinde yanan özgürlük ateşiyle kurtuluş hareketine başlamıştı. Düşmanın hedefi, Ankara'ya kadar olan toprakları ele geçirmekti. Ancak ilerleyişi, İnönü ve Sakarya Muharebeleri ile durduruldu ve düşman, Afyonkarahisar hattına geri çekildi. Büyük Taarruza, çok büyük fedakarlıklarla bitirilen hazırlıkların ardından 26 Ağustos'ta başlanmış, Türk'ün kurtuluş güneşi ise 30 Ağustos sabahı Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nde düşmanın kesin yenilgisi ile doğmuştur. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal'in 'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir.' emrini alan ordumuz 9 Eylül tarihine kadar benzeri görülmemiş bir azim ve irade ile düşmanı takip etmiş ve denize dökmüştür. Bu büyük savaşın sonucu yalnızca düşman ordusunun bozguna uğratılması değil aynı zamanda köklü ve yüce Türk milletinin tarihinde yeni bir devlet kurulmasına giden yolun açılmasıdır. Bugün Türkiye değişmez sınırları ile tam bağımsız bir ülke ise, yönetim şekli cumhuriyet ise, Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik bir hukuk devleti ise bunların hepsini 30 Ağustos Zaferi'ne ve bu zaferin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Yüce Türk ulusunun bir ferdi olarak dosta ve düşmana sesleniyorum: Ordumuz, Türk birliğinin, kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir ve sonsuza dek bu şekilde kalacaktır. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun." dedi.

Ardından şiirler okundu. Daha sonra Bandırma Gençlik Merkezi Kafkas Ekibi'nin halk oyunu gösterisi izlendi. Tören, Karesi mehteran takımının gösterisi ile devam edip resmi geçit töreni ile son buldu.

Oğulcan Bölükbaşı