ÇANAKKALE ZAFERİ'NİN 108. YIL DÖNÜMÜ KUTLANDI
Çanakkale Zaferi'nin 108. yıl dönümü ilçemizde de törenlerle kutlandı.
Çanakkale Zaferi'nin 108. yıl dönümü ilçemizde de törenlerle kutlandı.
I. Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri, Rus İmparatorluğu'nda çıkan Bolşevik isyanını bastırmak ve İstanbul'u alarak Osmanlı Devleti'ni savaş dışı bırakmak amacıyla Çanakkale Cephesi'ni açmışlardı. Şubat'ta başlayan savaş, 18 Mart 1915'te milyonlarca şehit verilerek Türklerin zaferiyle sonuçlandı.
18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 108. yıl dönümü bugün saat 10.00'da ilçemiz Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı'na çelenk sunulmasıyla başladı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam etti. Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını Öğretmen Teğmen Muhammed Özdemir yaptı. Özdemir konuşmasında, "Bugün müttefik donanmasına karşı 1915 yılında kazandığımız ve tarihe altın harflerle yazdırdığımız müttefik Çanakkale Deniz Zaferi'nin 108'inci yılını ve en fazla şehidimizin verildiği bu tarihi zaferle bağlantılı olarak, yurt sathındaki ve dışındaki tüm şehitlerimize armağan olan Şehitler Günü'nü idrak etmekteyiz. 18 Mart 1915, Türk tarihindeki önemli dönüm noktalarından biridir. Unutulmayacak bir destana şahit olduğumuz, durdurulamaz denilen bir donanmanın bozguna uğratıldığı tarihtir. Bu tarihte; dünyanın dört bir yanından gelerek Çanakkale Boğazı'na demirleyen düşman, onlara karşı yüreklerine taş basarak biricik oğullarını cepheye yollayan analar ve canlarını hiçe sayarak cepheye koşan evlatlar çıkar karşımıza. Mehmetçiğin, boğazı geçmeyi planlayan düşmana 'Geçemezsiniz.' diye haykırdığı yerdir Çanakkale. Önce Seyit Onbaşı "Dur." demiştir düşmana. 215 kiloluk mermiyi tek başına kaldırıp topun ağzına sürmüş, İngilizler'in ünlü gemisi Ocean'ı boğazın sularına gömmüştür bir anda. Sonra Nusrat çıkar karşılarına. Küçücük bir mayın gemisidir ama yüreği kocaman yiğitleri saklar koynunda. Erenköy koyuna döşediği 26 mayın, cehennemi yaşatacaktır düşman donanmasına.
Balıkesirli Mehmet Çavuş'un haykırışı her şeyi anlatmaktadır: "Bre gafiller! Dünyanın bir ötesinden niye geldiniz? Sızı çağıran mı oldu? Biz ölmeden bu topraklara adım atamayacağınızı bilmiyor musunuz?" Vatan için bir can daha olsa o da verilecektir aslında. Ya şehit olunacaktır. Ya zafere ulaşılacaktır. Çanakkale, Balkan Savaşlarından itibaren çöküntü yaşayan Türk'ün, özgüvenini tekrar kazandığı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün tarih sahnesinde Anafartalar'dan parıldamaya başladığı zaferler manzumesidir. Çanakkale; "Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı düşün altında binlerce kefensiz yatanı, sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı." bilincindeki Mustafa Kemal Atatürk arkadaşlarının, bütün zorluklara ve engellemelere rağmen verdikleri büyük mücadelenin çıkış noktasıdır. Bugün tıpkı 18 Mart’ta olduğu gibi Preveze'de, Çanakkale'de, Kore'de Kıbrıs'ta, Güneydoğu'da, Afrin'de olduğu 15 Temmuz'da vatanın her yerinde kahramanca savaşan, bu vatan, millet ve bayrak uğruna ölmesini bilenlerin, engin denizlere, düşmana ve ölüme meydan okudukları gündür. Bugün; askere giderken "Ölürsem şehit, dönersem gaziyim." diyerek el öpen Türk evladına, "Yare nişandır tenine erlerin, şehitlik ise son rütbesidir askerin." diyerek oğlunun tertemiz alnını öpüp uğurlayan Türk ana babaların günüdür.
Bugün; güzel yurdumuzun her köşesinde, her koşulda hizmet aşkıyla görev yaparken, şehit olan askerimizin, polisimizin, öğretmenimizin, doktorumuzun, hemşiremizin günüdür. Şehitler Günü'dür. Bugün bu ülkeyi bölmek isteyen saldırganlara karşı Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşımızda, tıpkı bin yıl önce Malazgirt'te olduğu gibi tüm fertleriyle tek yürek olarak bu coğrafyayı vatan olarak sahiplenme konusundaki milletin kararlılığının günüdür. Şehitlerimiz; dün bağımsızlığımıza, bugün ise laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölünmez bütünlüğüne, insan haysiyetine en uygun olan cumhuriyet rejimine, üniter devlet yapısına ve yüce Türk milletine yönelmiş, her türlü tehdidi, ortadan kaldırma yolundaki azim ve kararlılığımızın ölümsüz kanıtlarıdır. Şairin de dediği gibi; "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır." Türk Silahlı Kuvvetleri Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığında, çağdaş uygarlık düzeyine giden yolda, bilim ve teknolojiyi rehber edinerek, Türk ulusunun emrinde, geleneksel sağduyusuyla onun en güvenilir ve yılmaz koruyucusu olmaya devam edecektir. Ölümlerin en şereflisi olan şehadet mertebesine ulaşan aziz şehitlerimizin hatıraları, onlara layık olmanın bilinci içerisinde görev yapan, tüm Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın kalbinde daima yaşayacaktır.
Her dönemde düşmanlar karşısında, yüreğindeki vatan sevgisi, üstün cesareti ve feragatiyle milletini ve ülkesini kanının son damlasına kadar koruyan Mehmetçiğin, bugün de gerektiğinde aynı inanç ve azimle canını seve seve feda edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Aziz şehitlerimiz; yurda hizmet aşkını, sizlerin anılarınızda ve asil ruhlarınızda buluyoruz. Ülkemize ve ulusumuza hizmet aşkı ile dolu kalplerimiz sizlere layık olabilmenin arzusu ve heyecanı ile çarpmaktadır. Gerektiğinde bizler de sizler gibi ülkemiz ve ulusumuz için, canımızı seve seve vermekten çekinmeyeceğiz. Sizlerin manevi varlığı bu bayrağı ebediyen yükseklerde tutacak ve vatanımız sonsuza kadar hür ve bağımsız olacaktır. Cumhuriyete ve büyük Atatürk'ün ideallerine bağlılığın kararlılığı içinde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş gazilerimizi, bu vatan ve cumhuriyetin oluşmasında ve muhafazasında verilen savaşlarda, eğitimlerde, tatbikatlarda hayatını feda eden, her zaman kalbimizde yaşattığımız kahraman şehitlerimizi gurur ve iftiharla anıyoruz. Ruhları şad olsun." dedi. Ardından tören şehit ailelerine ve gazi yakınlarına hediye verilmesiyle son buldu.
İkinci tören 10.30'da Erdek Anadolu Lisesi'nde yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ve günün anlam ve önemini belirten konuşmasının yapılmasının ardından Garnizon Komutanlığı'nın hazırladığı sinevizyon gösterisi izlendi. Drama gösterisinin ardından tören ödül töreniyle son buldu.
Saat 11.30'da şehitlik mezarlığı ziyaret edilerek dualar okundu, saat 12.30'da ise Piri Reis Cami'nde tüm şehitlerimiz için mevlid-i şerif okutuldu.
Oğulcan Bölükbaşı
Benzer Haberler
NATO DAİMİ MAYIN KARŞI TEDBRİLERİ GÖREV GRUBU ERDEK'TE
ATATÜRK ARAMIZDAN AYRILIŞININ 86. YIL DÖNÜMÜNDE ANILDI
KASIM AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
ERDEK KAYMAKAMLIĞI'NDA GÖREV DEĞİŞİMİ
CUMHURİYETİN 101. YILINDA FENER ALAYI
ERDEK'TE CUMHURİYETİN 101. YILI COŞKUYLA KUTLANDI
ERDEK'TE 29 EKİM ÇELENK TÖRENİ YAPILDI
ERDEK BELEDİYESİ'NİN 2025 YILI BÜTÇESİ 650 MİLYON TL