ERDEK'TE EĞİTİMCİLER EYLEMDE
İstanbul'da görevi başında vurularak öldürülen İbrahim Oktugan için Erdek'te de eylem yapıldı.
İstanbul'da görevi başında vurularak öldürülen İbrahim Oktugan için Erdek'te de eylem yapıldı.
İstanbul'da geçtiğimiz günlerde okuldan atılan Iraklı bir öğrenci tarafından silahla vurularak öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan hayatını kaybetmişti. Öğretmenler ve sendikalar olayla ilgili tepkilerini göstererek 10 Mayıs Cuma (bugün) günü 1 günlük iş bırakma eylemi yaptı.
Eğitim Sen Erdek Temsilciliği, Eğitim İş Erdek Temsilciliği, Eğitim Bir Sen Erdek Temsilciliği ve Hürriyetçi Eğitim Sen Erdek Temsilciliği bugün Cumhuriyet Meydanı'nda ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Açıklamayı sendikalar adına yapan Eren Tüm, "İstanbul'un Eyüp ilçesinde bulunan özel bir okulda görev yapan eğitim emekçisi arkadaşımız İbrahim Oktugan, görevi başında silahlı bir saldırı sonucu katledildi. Öncelikle İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah'tan rahmet; acılı ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına baş sağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Maalesef içimiz kan ağlıyor. Savaşlarda bile hedef alınmaması üzerine uluslararası anlaşmalar olan, dünyanın en güvenli mekanları olması gereken okullar, Türkiye'de şiddet sarmalının kucağına itilmiştir. Bugün bu şiddet sarmalının en vahşi olanı, bir eğitim emekçisi arkadaşımızı yaşamdan ve aramızdan koparıp aldı. İbrahim öğretmenimiz; öğretmenlik yaşamı süresince toplumdaki cehaletle savaşmaktan, çocuklara kardeşlik ruhu kazandırmaktan ve kendisine emanet edilen öğrencilerine en özverili, en disiplinli ve en saygın biçimde bilgi ve birikimlerini aktararak onları geleceğe hazırlamak gayreti içerisinde olmaktan farklı bir çaba içerisinde olmadı. Tüm bu fedakâr meslek yaşamına rağmen eğitim sisteminin güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı şiddet sarmalından kurtulamadı. Eski bir öğrencisi tarafından görevi başında vurularak katledildi. Oysa eğitim sistemlerinde öğretmenler, toplumda şiddet olaylarının önlenmesinde kritik bir görev ve misyona sahiplerken, ülkemizde uygulanan yanlış eğitim politikalarıyla eğitimin edilgen bir öğesine indirgenmiş ve şiddet ortamının bir mağduru hâline getirilmişlerdir. Bu vahim durum; öğrenci ve veliler nezdinde öğretmenleri eğitim sisteminin tüm sorunlarının kaynağı olarak gösteren, MEB destekli şikayet mekanizmaları ile itibarsızlaştıran ve eğitim sistemindeki nitelik kaybıyla öğretmenlik mesleğini değersizleştiren bir sürecin sonucunda oluşmuştur. Bu süreçte öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim çalışanları korku ve her türlü güvensizlik duygusuyla baş başa bırakılmaktadır. Bu korku ve güvensizlik duygusunun en önemli nedenlerinin başında eğitim emekçilerine yönelik her türlü baskı, tehdit ve şiddet uygulayan kişilerin cezasızlık politikaları ile korunmaları gelmektedir. Çünkü bu cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen kişilikleri cesaretlendirmektedir. Eğitim emekçilerinin öğrenci, veli, siyasi her türlü baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim iş kolundaki hizmetlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci- öğretmen- veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez. Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal önlemleri almaya davet ediyoruz. Eğitimde öğretmenleri kariyer basamakları üzerinden ayrıştırma dışında mesleki itibar ve eğitim emekçilerine yönelik şiddete karşı hiçbir düzenleme içermeyen göstermelik öğretmenlik meslek kanununda biz eğitimciler için hayati öneme sahip bu konular görmezden gelinmiştir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Hiçbir konu öğretmenin can güvenliğinin ve itibarının önüne konulamaz. Her geçen gün, her öğretmene yönelik bir şiddet uygulandığında, her eğitim emekçisi arkadaşımızı şiddette kurban verdiğimizde bu konu ile ilgili bir düzenleme yapılmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına ilişkin; 'Hiçbir öğretmenimizin bu süreçlerde mağdur olmasına müsaade etmeyeceğiz. Ayrıca öğretmenlerimizi ve eğitim ortamlarındaki her bir ferdimizi korumaya yönelik varsa gerekli mevzuat güncellemelerini ivedilikle gerçekleştireceğiz' sözünün üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiçbir düzenlemenin henüz yapılmamış olması, yaşanılan bu acı olay ile öğretmenlik meslek kanununda öğretmenlere yönelik şiddetin caydırıcı hapis cezaları ile cezalandırılmasını içerecek şekliyle yeniden düzenlenmesini bir kere daha ortaya koymuştur. Eğitim emekçileri olarak bizler; kendimizin ve öğrencilerimizin canından endişe ederek okula gitmek istemiyoruz. Can ağızda, kelle koltukta bir eğitim sistemini kabul etmiyoruz! Artık yeter! Yaşamak istiyoruz!" ifadelerini kullandı
CHP Erdek İlçe Yönetimi'nin de katıldığı açıklamanın ardından eylem olaysız bir şekilde sona erdi.
Oğulcan Bölükbaşı
Benzer Haberler
NATO DAİMİ MAYIN KARŞI TEDBRİLERİ GÖREV GRUBU ERDEK'TE
ATATÜRK ARAMIZDAN AYRILIŞININ 86. YIL DÖNÜMÜNDE ANILDI
KASIM AYI MECLİS TOPLANTISI YAPILDI
ERDEK KAYMAKAMLIĞI'NDA GÖREV DEĞİŞİMİ
CUMHURİYETİN 101. YILINDA FENER ALAYI
ERDEK'TE CUMHURİYETİN 101. YILI COŞKUYLA KUTLANDI
ERDEK'TE 29 EKİM ÇELENK TÖRENİ YAPILDI
ERDEK BELEDİYESİ'NİN 2025 YILI BÜTÇESİ 650 MİLYON TL