SENDİKALAR CUMHURİYET MEYDANI'NDAN YAPILAN ZAMLARA TEPKİ GÖSTERDİ
Sendikalar, Erdek Cumhuriyet Meydanı'ndan TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına ve yapılan maaş zamlarına karşı basın açıklaması düzenledi.
Sendikalar, Erdek Cumhuriyet Meydanı'ndan TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarına ve yapılan maaş zamlarına karşı basın açıklaması düzenledi.
Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu'nun saat 11.30'da ortak yaptıkları basın açıklamasında şunlar söylendi: "Kamu emekçileri olarak, toplumun diğer kesimleri gibi, yıllardır artan enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük ücret zamları karşısında yoksullaşmaya mahkûm ediliyoruz. Her geçen gün etkisini artıran ekonomik kriz, milyonların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Alım gücümüz düşerken, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta zorlanıyoruz. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları gerçeğin birazını bile yansıtmazken, maaşlarımız mum gibi eriyor ve ülke olarak hızla yoksulluğa sürükleniyoruz. Artık yeter! Emekçisi, emeklisi bilcümle geçinemiyoruz!
2025 yılını yüzde 30'luk asgari ücret zammının yanı sıra, kamu emekçileri ve memur emeklilerine yapılan yüzde 11,54; işçiler ve işçi emeklilerine reva görülen yüzde 15,75'lik sefalet zamları ile karşıladık. 1 Ocak'tan itibaren vergi ve harçlara yüzde 44 zam yapıldı. 2025 bütçesine göre attığımız her adımda ödediğimiz KDV'de geçtiğimiz yıla göre yüzde 81, ÖTV'de ise yüzde 51 artış olacak. Hükümetin kendi alacaklarına yaptığı zam oranları ortadayken, kamu emekçilerine ve emeklilere reva görülen maaş artış oranının sadece yüzde 11,54 olması utanç verici bir durumdur.
İş yerlerinde alın teri döken bizler, enflasyon karşısında ezilirken sermaye her geçen gün daha fazla kâr ediyor. Vergi yükünün büyük bölümü emekçilerin omuzlarına yıkılırken, zenginlerin vergi borçları birer birer siliniyor. Kamu kaynakları, halkın ihtiyaçları yerine sermayeye ve yandaş projelere aktarılıyor. Bu adaletsiz düzenin bedelini yıllardır neden sadece biz emekçiler ödüyoruz? Kamu emekçilerinin, işçilerin, emeklilerin 'insanca yaşayacak ücret' taleplerini görmezden gelen siyasi iktidarın ücretlerimizi baskılayıp, boğazımızı sıkarak uygulamaya çalıştığı ekonomik programa karşı kamu emekçileri olarak itiraz ediyoruz.
Siyasi iktidarın toplumun büyük bölümünü oluşturan işçiler, kamu emekçileri ve emeklileri sefalete mahkum eden politikalarına ve emeğimizin değersizleştirilmesine karşı bir kez daha sesimizi yükseltmek ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmak için buradayız. Temel tüketim maddelerine ve kiralara yapılan yüksek oranlı zamlar, kamu emekçilerinin geçim koşullarını zorlaştırırken, alım gücümüzün her geçen gün biraz daha düşmesine neden oluyor. Bu nedenle, vergide adaletin sağlanması, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, insanca yaşayacak bir ücret talebi bugün tüm kamu emekçilerinin ortak talebi haline gelmiş durumdadır.Kamu emekçileri, maaşlarının büyük bir kısmını oluşturan ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmamasından dolayı emekli olduklarında ciddi bir gelir kaybı Yıllarca kamu hizmetinde çalışan emekçiler, emeklilik yaşamaktadır. yaşamaya mahkûm edilmemelidir. Bugün, dönemlerinde "açlık sınırının altında" kamu emekçilerinin aldığı maaşın neredeyse yarısı ek ödemelerden oluşmaktadır. Ancak bu ödemeler, emekli maaşına dâhil edilmediği için; yani aslında "kayıt dışı çalıştırıldığımız için" emekli olanlar büyük bir gelir kaybına uğramaktadır. Bu adaletsiz uygulamaya derhal son verilmeli, tüm ek ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır.
Enflasyon karşısında eriyen maaşlarımız, kamu emekçilerinin temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamamaktadır. Resmi enflasyon rakamları ile halkın hissettiği enflasyon arasında büyük bir fark vardır. Özellikle gida, konut, ulaşım ve enerji gibi temel harcamalara yapılan zamlar karşısında kamu emekçileri tarihin en hızlı yoksullaşma süreci yaşamıştır. İnsanca yaşayacak bir ücret, sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda insani bir haktır. Kamu emekçileri, geçim sıkıntısı çekmeden çocuklarının geleceğine güvenle bakabilmeli, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmelidir. Bu nedenle, asgari ücret ve kamu emekçisi maaşları yoksulluk sınırının üzerinde belirlenmeli, maaş artışları gerçek enflasyon oranına göre yapılmalıdır.
Alacağımız her zam, gerçek bir toplu sözleşme yasası ile teminat altına alınmalı ve taban aylığımıza dahil edilmelidir. Son toplu sözleşme süreci bu durumun tipik bir yansıması olmuştur. Grev hakkının olmadığı bir toplu sözleşme sürecinin, kamu emekçilerinin iradesini yansıtmaktan uzak olacağı açıktır. Grevli toplu sözleşme hakkı, kamu emekçilerinin örgütlü mücadelesinin temelidir. Kamu emekçilerinin hak arama mücadelesinde en etkili araç olan grev hakkı, anayasal güvence altına alınmalı ve sendikalar, üyelerinin haklarını savunabilecek yasal zeminler oluşturulmalıdır.
Kamu emekçileri, bu ülkenin eğitimini, sağlığını, yerel yönetimlerini, altyapısını ve sosyal hizmetlerini omuzlarında taşıyanlardır. Ancak, yıllardır emeğimizin karşılığını alamıyor, her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Enflasyon, hayat pahalılığı ve düşük zam politikalarına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Vergide adaletin sağlandığı, ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı, insanca bir yaşam sürebildiğimiz ve grevli toplu sözleşme hakkımızın tanındığı bir Türkiye için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu doğrultuda kamu emekçileri olarak; bizleri yoksulluğa ve güvencesizliğe sürükleyen politikalara karşı güçlerimizi birleştiriyor, sesimizi yükseltiyoruz. Emeğimizin karşılığını almak, çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için bugün tüm işyerlerimizde iş bırakıyor ve siyasi iktidarı uyarıyoruz. Çünkü geçinemiyoruz!
Tüm emekçiler için insanca yaşanabilir bir ücret ve adil bir gelir dağılımı istiyoruz! Eşit işe eşit ücret talep ediyoruz. Bu sefalet zam aldatmacasına karşı, en düşük memur maaşının acilen yoksulluk sınırının üzerine yani 79 bin TL'ye çıkartılmasını talep ediyoruz. Başta metropoller olmak üzere barınma ihtiyacımızı imkansız hale getiren kira fiyatlarına karşı, güncel verilere denk düşen kira yardımı talep ediyoruz. Asgari ücretin, insan onuruna yaraşır bir ücret düzeyine çıkartılmasını talep ediyoruz. İşyerlerinde ücretsiz kreş açılmasını talep ediyoruz. Kamuda mülakat değil, liyakat, yani kadrolu güvenceli istihdam talep ediyoruz. Seyyanen zamların, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasını, insanca yaşayabileceğimiz bir emeklilik talep ediyoruz. Kamu kaynaklarının 'müşteri garantili' projeler için değil, halk için kullanılmasını talep ediyoruz. Vergide adalet, az kazanandan az, çok kazanandan çok, yani adil bir vergi sistemi ve 1. vergi diliminin %10'a düşürülmesi ve sabitlenmesini istiyoruz. Bizleri toplu sözleşme masası adı altında, siyasal iktidarın iki dudağı arasına bırakan ve tüm yetki ve kararın hükümete terk edildiği sahte sendika yasasına karşı, gerçek grevli bir toplu sözleşme düzenlemesi istiyoruz!
Özetle;, ranta, faiz ödemelerine, sermayeye teşvike değil, halk için toplumsal bütçe talep ediyoruz. Bu haklı ve meşru taleplerimizin yerine getirilmemesi durumunda, mücadeleyi ve dayanışmayı yükselteceğimizi ve ülkemizin tüm meydanlarında eylemlerimize devam edeceğimizi buradan tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!"
Yapılan açıklamaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Erdek İlçe Başkanı Hale Tuna ve yönetim kurulu üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Erdek Şubesi, Eğitim İş, DİSK Emekli Sen Erdek Temsilciliği, Tüm Emekliler Sendikası, Eğitim Sen ve Hürriyetçi Eğitim Sen ile vatandaşlar katıldı.
Oğulcan Bölükbaşı
Benzer Haberler
ERDEK'TEKİ DAM YANGININA 3 İTFAİYE ARACI MÜDAHALE ETTİ
ERDEK'TE VURULAN KÖPEĞİ KURTARMAK İÇİN ZAMANLA YARIŞTILAR
ERDEK'TE YOĞUN SİS
ADD ERDEK ŞUBESİ'NDEN BURS İÇİN KERMES
ERDEK BELEDİYESİ ŞİRKET İŞÇİLERİNİN MAAŞINA ARA ZAM
MÜSİLAJ DENİZ ÇAYIRLARINI VE PİNALARI ETKİLİYOR
TBB'DEN ERDEK BELEDİYESİ'NE HİBE HİZMET ARACI
'CAN DOST' ŞİFA DAĞITMAYA DEVAM EDİYOR